20 Temmuz 2009 Pazartesi

Trabzon'da feci kaza: 4 ölü, 15 yaralı

Trabzon'un Akçaabat ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 4 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi de yaralandı.

Kaza, ilçenin Kavaklı beldesi Yalı Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Trabzon'dan Giresun istikametine gitmekte olan ve sürücüsü henüz belirlenemeyen 61 KH 035 plakalı panelvan tipi araç, kontrolden çıkarak karşı şeride geçti. Bu sırada karşı yönden gelen 61 M 0461 plakalı yolcu minibüsü ile çarpışan 61 KH 035 plakalı araç, ardından 15 HE 366 plakalı otomobile çarptı. Kazada 4 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi de yaralandı.

Kazada Ragıp Hacısalihoğlu (47), Ahmet Fuat Kara (17), Gülşah Bahadır ve Azize Çakır hayatını kaybederken, Eda Kaya (29), Semih Demirci (19), Emral Yamak (23), Lokman Ergel (26), İbrahim Coşkun (25), Perigül İnce (25), Miraç Kara (19), Ali (36), Emirhan (9) ve Emre Çakır (9), Sani Kalıntaş (40), Rümeysa, Güllüşah (26), Rabia (10) ve Şahranur Bahadır (8) yaralandı. Yaralılar Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Fatih Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

İHA

Güneş Tutulması Hayatı Nasıl Etkileyecek?


Dünyanın en kalabalık iki ülkesi Çin ve Hindistan Çarşamba günü 21. yüzyılın en uzun güneş tutulması nedeniyle karanlığa gömülecek. Hindistan'ın batısında bulunan Gucarat eyaletinde 22 Temmuzda yerel saatle 06.23'de (TSİ 03.53), güneşin doğuşundan bir süre sonra yeniden akşam olacak. Daha sonra karanlık 15 bin kilometre uzunluğunda, 200 kilometre eninde bir koridor halinde Hindistan, Nepal, Butan, Bangladeş, Myanmar, Çin ve Japon Ryukyu adalarına kadar yayılacak.

Tutulma sırasında, Pasifik'in çok fazla insanın yaşamadığı bir bölgesinde Ay, Güneşi 6 dakika 39 saniye süresince tamamıyla örtecek. Uzmanlara göre bu rekor, 2132 yılından önce kırılamayacak. Karanlık, Hindistan'da 3 ile 4 dakika arasında sürecek, Şanghay'da ise 5 dakika civarında devam edecek. Amerikalı astrofizikçi Fred Espenak yaptığı açıklamada, dünyada 2 milyar kişinin bu rekor güneş tutulmasını izleyebileceğini belirtti.

Tutulmayı izlemek üzere Şanghay'da bulunan "Eclipse City" adlı seyahat acentesinin sahibi Federico Borgmeyer de "Bu güneş tutulması asrın en uzun güneş tutulması olacak ve hiçbirimiz yeniden böyle bir güneş tutulmasını seyredebilecek kadar uzun yaşayamayacağız" dedi. Bu asrın altıncı güneş tutulmasının Uzak Doğu turizmini ve ticaretini canlandıracağı ve şimdiden güneş tutulmasının en iyi izlenebileceği yer olan Şanghay Heykeltıraş Parkı'nın 22 temmuz için özel gözlük, tişört ve 2 bin bilet
sattığı belirtiliyor.

-ASTROLOGLAR ENDİŞELİ-

Astrologlar ise bu dev güneş tutulmasını çok "tehlikeli" olarak nitelendiriyorlar. Mumbaili astrolog Rac Kumar Şarma, "Bu olay kainat için son derece tehlikeli bir an olacak, çünkü yıldızların efendisi Güneş hasta ise dünyayı çok tehlikeli gelişmeler bekliyor demektir" diye konuştu. Şarma'ya göre, El Kaide veya ayrılıkçı Ceyşi Muhammed grubu Keşmir bölgesinde saldırılar düzenleyebilir, Hintli bir politikacı suikasta kurban gidebilir, Amerikan ordusu Afganistan, Orta Doğu ve Avrupa'da tehdit altına girebilir, İran ve Batı'nın arasında gerginlik artabilir. Başka astrologlar ise bu Güneş tutulmasından sonra savaşlar, suikastlar, ayaklanmalar ve doğal afetlerin meydana gelebileceğini iddia etti.

Mynet Astroloji Danışmanı İremSU Ne Diyor?

"Ay gezegeninin Dünyaya yakınlığı ve Güneşi örtmesi haline göre, Halkalı, Parçalı ve Tam Tutulma olarak isimlendirilen bu muhteşem gökyüzü olayı, 22 Temmuz 2009 tarihinde, saat 05:36 itibariyle, Tam Güneş Tutulması olarak, 6.65 dakika sürecek ve Koç, Yengeç, Terazi, Oğlak burçlarının son derecelerinde doğan kişileri ve doğum haritalarında bu burçlarda konumlanmış gezegenleri olan kişileri yakından ilgilendirecektir. Bu muhteşem gökyüzü oluşumu sırasıyla Hindistan, Çin, Japon adaları ve Pasifik Okyanusu hattı üzerinde net olarak izlenecektir. Bu Tam Güneş Tutulması, insanoğlunun göreceği en uzun tutulmadır. 6.65 dakika, astrolojik açıdan yaklaşık 6.5 yıl sürecek bir etki demektir. Tutulmalar doğum haritanızda hangi yaşam alanında gerçekleşiyorsa, bu alanda yeni oluşumların gerçekleşmesi anlamına gelir.

Genel olarak tutulmaları olumlu ve olumsuz olarak değerlendirmek yerine, bilinçli olarak kendimizi gözden geçirmek gerekir. Korku, güvensiz insanların, hayatını düzene koyamamış, insan olmanın erdemini ve gerçekliğini anlayamamış, nehirde yüzen yaprak misali kendini akışa bırakmış kişilerin işidir. Oysa ki insan yaradılışı itibariyle güçlüdür. Tutulmalar kişinin zayıf noktalarının ve çıkmazlarının, gereksiz ve boş mücadelelerinin altını çizen bana göre son derece olumlu gökyüzü olaylarıdır. Her ay Yeniay, dolunay, sondördün ve ilkdördün etkileri hakkında köşemizdeki günlük yorumlarda bilgi vermekteyiz. Bunlar da muhteşem gökyüzü olaylarıdır. Her ay yeniliyor, çaba sarfediyor, hatalarımızı düzenliyor ve tazelenmiş olarak yaşamımızı sürdürüyoruz. Tam Güneş Tutulması bu gökyüzü oluşumlarının çok daha etkilisidir. Bizler böyle muhteşem oluşumların yaratacağı felaketlerin tellallığını yaparak huzursuz olmak yerine, bu oluşumlar bize ne söylüyor onu bilmemiz gerekiyor.

22 Temmuz tarihinde gerçekleşecek Tam Güneş Tutulması, öncelikle bağımlılıklarımız konusunda etkilidir. Şimdi kendinize şu soruyu sormalısınız. Ben duygularımın farkında mıyım, nelere karşı hassasım ve neler beni etki altına almakta. Nelerin savaşını vermekteyim. Ve hangi mücadelemde yenik düşmekteyim. Bu soruların cevabı size duygularınızın farkına varmanızı ve değerlendirmenizi sağlayacaktır. Değişken ruh hallerinizi gözden geçiriniz. Çevrenizle empatide bulunuyor musunuz. Yani sadece kendi bakış açınıza göre mi hayatınızı yaşıyorsunuz. Hareketsizliğe neden olacak güvensiz misiniz. Başkalarının desteklemek ve korumak sizin için ne kadar önemli? Korkularınız nedeniyle kendinizi kısıtlıyor musunuz? Kendi yaşamınızın temellerini ve güvenliğini inşa edebildiniz mi? Bugünü başaramadığınızda geçmişinizi mi bahane ediyorsunuz. Alçakgönüllü davranabiliyor musunuz? Başkalarının kusurlarını ve ruh hallerini yargılamadan kabul edebilecek kadar olgun düşünüyor musunuz? Aşırı duygusal tepkilerle başkalarını kontrol altına almaya çalışıyor musunuz?

İşte bütün bu soruların Yengeç-Oğlak burç aksı üzerinde 22 Temmuz 2009 saat 05:36 itibariyle 6.65 dakika sürecek Tam Güneş Tutulmasını daha iyi anlamanız açısından önemlidir. İşte bu sorulara dürüstçe verilen cevaplar, bu tutulmanın sizler üzerinde nasıl bir etki doğuracağının işareti olarak önemlidir. Yani her Tutulma bize, temkinli olmamızı, yaşanabilecek zorluklar karşısında güçlü olmamızı, ani kararlar vermememizi, kendi gerçeğimizin farkında olmamızı, tepkisel davranmamamızı söylemektedir. Böyle oluşumlar, bize doğanın tuttuğu ayna gibidir. Yani size kendi gerçeğinizi gösteren bir yansımadır. Durumu bu açıdan değerlendirmek varken, gereksiz söylentilerle insanı güçsüz kılmanın anlamı yoktur. Tutulmalar insanlık tarihi açısından, reform anlamına gelir. Yani eskimiş, yozlaşmış ve artık geçerliliğini yitirmiş ne varsa bırakılmalı ve yeniye yer açılmalıdır. Böylelikle insan gelişir, büyür ve kendi gerçeğini yaratır. Şimdi hepimiz kendi hayatımızı mercek altına alarak amaçlarımızı gözden geçirmeli ve yanlışlarımızı terk etmeye çalışmalı, yaşam denilen bu güzel armağanın değerini bilerek hayatımızı sürdürmeye gayret göstermeliyiz.

Hayata yetişkin bir insan gibi yaklaşmalı, özsaygımızı korumalıyız. Hedeflerimize odaklanmalı ve gerçekleştirmek için çaba sarfetmeliyiz. Başarı için sorumluluk üstlenmeli, verdiğimiz sözleri tutmalıyız. Herkesi ve herşeyi kontrol altına alamayacağımızı bilmeliyiz. Bir olayı, bir insanı tam olarak anlamadan aşırı duygusal tepkiler vermemeliyiz. Yakın ilişkilerimizde duygularımızı, yanlışlarımızı saklamadan açıkça karşımızdaki insanla paylaşmalıyız. Yengeç-Oğlak burç aksı üzerinde meydana gelen Tam Güneş Tutulması bize gerçek güvenliğin, gerçek başarının ancak ve ancak, insan olmakla, insanca yaşamakla sadece kendimiz adına değil, başkaları adına da düşünmekle, merhamet, inanç ve sevgiyle hareket etmekle mümkün olacağını söylemekte. Eğer bunları yapmıyorsak, eğer hala sadece BEN önemliyim diyorsak o zaman böyle bencil düşünmenin, egonuzun esiri olmanın bedelini önce kendimiz sonra da tüm insanlık olarak öderiz. Lütfen birbirimize sevgiyle sarılalım, kendimize güvenelim ve inanalım.

Tutulmanın burçlara olan etkilerini, yapılması ve dikkat edilmesi gerekenleri günlük yorumlarınızda ele alacağım.

iremSU
Mynet Astroloji Danışmanı"

Şanlıurfa'da olaylı yıkım

Şanlıurfa'da kaçak yapıların yıkımı sırasında belediye görevlilerine taşlarla saldıran gruba polis ekipleri, biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. 2 kişinin yaralandığı olayda 5 kişi gözaltına alındı.

Şanlıurfa Belediyesi aldığı karar üzerine kentin Yenice semtinde kaçak olarak yaptırılan çok sayıda ev ve iş yerini yıktı.

ŞANLIURFA'DA YIKIM SAVAŞI

Sabah saatlerinde yıkım gerçekleştirmek üzere bölgeye onlarca belediyeye ait iş makinesi, yüzlerce zabıta ekibi ve polis takviyesi yapıldı. İtfaiye ile ambulansın da hazır bulunduğu bölgede yıkım öncesi polis, çevrede yoğun güvenlik önlemi aldı. Ardından iş makineleri kaçak ev ve iş yerlerini teker teker yıkmaya başladı. Belediyeye tepki gösteren kaçak yapıların sahiplerini polis bölgeden uzaklaştırılmaya çalıştı.

Sakin başlayan yıkımda iş makineleri Yenice bölgesinde yapılan kaçak yapıları yıkmaya devam ederken, kadınların da aralarında bulunduğu bir grup, iş makinelerine taşlarla saldırmaya başladı.

Bunun üzerine bölgede bulunan polis, gruba biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Ara sokakta bulunan grup polise de taşlarla saldırmayı sürdürdü. Bu sırada olayları yatıştırmaya çalıştığını öne süren bir kişinin kafasına atılan taşlardan biri isabet etti. Yere yığılan ve kafasından kan gelen kişi, yakınları tarafından yerden kaldırıldı. Yaralı kişi polislerin yüzünden yaralandığını ile sürerek polislerle tartışmaya başladı. Bu sırada kafası kırılan kişi ve 4 yakını, devlete ve üzerlerinde taşıdıkları nüfus cüzdanına sözlü saldırıda bulununca polisler tarafından yere yatırılıp elleri kelepçelenerek gözaltına alındı. Bu sırada bir başka grup kalabalığı dağıtmaya çalışan polise taşlarla saldırdı. Burada da çıkan arbedede 1 kişi aldığı tekme darbeleri sonucu yere yığıldı. Polis tarafından tartaklandığını ileri süren kişi de olay yerinde bulunan ambulansla hastaneye götürüldü.

Polis çıkan olayları güçlükle bastırırken, olayların tekrar devam etmemesi için Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Or, megafonla gruplar halinde toplanan kalabalığa dağılmaları yönünde uyarıda bulundu. Kalabalık polisler tarafından olay yerinden uzaklaştırılırken iş makineleri yıkıma devam etti.

İHA

Taksim'de tinerci dehşeti

Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde sevgilisi ile gezerken yanlarına yaklaşan ve tinerci olduğu öne sürülen zanlının para isteğine olumsuz yanıt veren Alman turist saldırıya uğradı.

Güvenlik kameraları tarafından da saniye saniye görüntülenen olayda, zanlı bıçakladığı Alman turist ile yerde dakikalarca boğuştu. Hastaneye kaldırılan turist hayatını kaybederken, Türk sevgilisi gözyaşlarına boğuldu.

Alınan bilgiye göre, Osmanbey'deki Ramada Otel'de kalan Alman turist Gregor Kerkeling (50) ile sevgilisi Hatice Işık (35) İstiklal Caddesi'nde gezintiye çıktı. İddiaya göre, caddede ilerleyen çiftin yanına yaklaşan İbrahim Akyol isimli şahıs çiftten para istedi.

Tinerci olduğu öne sürülen zanlı aldığı olumsuz yanıt üzerine çılgına döndü.

SANİYE SANİYE BIÇAKLANMA ANI

Çevredeki güvenlik kameraları tarafından da saniye saniye kaydedilen olayda, bir anda cebinden bıçağını çıkartan zanlı Gregor Kerkeling'e bıçaklamaya başladı. Alman turist aldığı bıçak darbeleri ile yere yığılırken, zanlı bıçaklamaya devam etti. Yerde yatan turistle bir süre boğuşan İbrahim Akyol, çevredeki vatandaşların koşuşturduğunu görünce turisti bırakıp kaçtı. Çevredeki vatandaşların da yardımı Taksim İlk Yardım Hastanesi'ne kaldırılan Alman turist, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Gregor Kerkeling'in öldüğünü öğrenen Türk sevgilisi hastane önünde gözyaşlarına boğuldu.

Işık'ın bir arkadaşı da Gregor Kerkeling'in ölmeden önce ibadet için kiliseye gittiğini ve oradan dönerken bu olayın yaşandığını belirterek, "Kilise dönüşü böyle bir olayla karşılaştı. Neden saldırdıklarını bilmiyoruz. Ben kendisini 2 seneden beri tanıyorum" dedi.

Öte yandan, olayın ardından kaçmaya çalışan zanlı Taksim'de yakalandı. Gözaltına alınan zanlı sorgulanmak üzere Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

İHA

Ameliyata 67 kg girdi 55 kg çıktı


Almanya'nın Ravensburg kentinde 53 yaşındaki bir hastadan 12 kilogram ağırlığında tümör alındı. Tümörün başarılı bir şekilde tümüyle alındığını belirten St. Elisabeth Hastanesinin başhekimi Prof. Ekkehard Jehle, normal olarak bir tümörün iki ya da iki buçuk kilogram ağırlığında olduğuna işaret ederek, 12 kilogramlık tümörün bugüne kadar hastanede bir ameliyatla alınan en büyük tümör olduğunu söyledi.

Hastanın karın bölgesinde büyüyen ve dışarıdan belli olmayan tümörün oluşumu sırasında hastanın yemekten kesildiği ve zayıfladığı, ancak tümörün büyüklüğü nedeniyle söz konusu kişinin kilo kaybını fark etmediği belirtildi. Ameliyattan önce 67 kilogram ağırlığında olan hasta, ameliyattan sonra 55 kiloya düştü. Söz konusu kişinin sağlık durumunun çok iyi olduğu ve yaşantısını normal şekilde sürdürdüğü bildirildi.

12 korucu için kazı yapılacak


Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak Derecik İç Güvenlik Taburu'nda kazı yapılmasını isteyen Hakkari Barosu avukatlarının talebi yerinde görüldü. Şemdinli Cumhuriyet Savcısı ve Hakkari Barosu'ndan 4 avukatın da nezaret edeceği kazı çalışması yarın saat 08.00'de başlayacağı bildirildi.

Hakkari'nin Şemdinli ilçesine Ortaklar Köyü'nün Ormancık Mezrası'nda 1994 yılında kaybolan 12 geçici köy korucusunun askerler tarafından öldürülerek Derecik İç Güvenlik Taburu bahçesine gömüldüğü yönünde bir gazetede yer alan iddialar üzerine Hakkari Barosu Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak taburda kazı yapılmasını istedi. Şemdinli Cumhuriyet Savcılığı'nın Van Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne gönderdiği dilekçe onay gördü.

Hakkari Barosu avukatlarından Mehmet Ekici, özel yetkili Van Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nin onaylandığını söyledi. Şemdinli Cumhuriyet Savcısının kendisini cep telefonundan arayarak yarın sabah saat 08.00'de Derecik İç Güvenlik Taburu'nda kazı yapılacağını haberi verdiğini ifade eden Ekici, Hakkari Barosu'ndan 4 avukatın kazı çalışmalarına katılacaklarını kaydetti. Avukat Ekici, 1994 yılında Derecik Taburu'nda askerlik yapan bir vatandaşın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği ihbar mektubu ve 12 korucunun öldürülerek gömüldüğü iddia edilen yeri gösteren krokiye göre yapılacağını vurguladı.

Hakkari Barosu Başkanı Necip Korkmaz başkanlığında bugün Şemdinli'de kayıp yakınları ile bir araya gelen bazı avukatlar, Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığı dilekçe vererek, delillerin hemen toplanması ve kaybolmasının engellenmesi açısından taburda kazı yapılmasını istemişti.

Derecik Taburu'nda 1994 yılında askerlik yapan Afyonkarahisarlı bir er, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihbar mektubu yazarak, 1994 yılında JİTEM elemanlarının tabura getirdiği 12 köy korucusunun birkaç gün işkence yaptıktan sonra öldürerek tabur bahçesine gömdüğünü iddia etmişti. Erin bu iddiaları gönderdiği kroki ile birlikte bir gazetede 'Taburda toplu mezar' olarak yer almıştı.
Cihan

'Ergenekon sanığıyla yemek' iddiasına cevap


'Ergenekon sanığıyla yemek' iddiasına cevap
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, geniş kapsamlı ve YARSAV ile ilgili olmayan özel bir yemeğin, herkes peşinen suçlu ilan edilerek önyargılarla dolu bir yayında dar bir açıyla yansıtıldığını belirterek, "Gizli olmayan, herkese açık bir yemek ile ilgili olarak herkesin gelip her türlü soruyu sorması olanaklıyken, çatılara tırmanmaları son derece düşündürücüdür" dedi.

YARSAV Başkanı Eminağaoğlu, bugün bir gazetede yayınlanan Ergenekon sanığı Engin Aydın'la yemek yediği iddialarına yazılı açıklamayla cevap verdi. İnsanların izlemeye alınarak binaların çatılarından, teleobjektifle resimlenip, gerçek dışı, amaç dışı, tek yanlı, çarpık ve art niyetli, yönlendirici yayınlara konu edildiğini belirten Eminağaoğlu, "Gizli izleme yapılıp, anında özel amaçlı olarak belirli basın organlarında yayına konu ediliyorsa, bu durum, resimleyen kişilerin gizli çalışmalarını, kamusal amaçlı değil, siyasi amaçlı ve kamuoyu yaratmaya yönelik yaptıklarını ortaya koymaktadır. Bu kişiler görevlerini kötüye kullanmaktadırlar. Hukuksal yollara başvurulacaktır" ifadelerini kullandı.

Söz konusu resimle basın özgürlüğünün Türkiye'de ne hale geldiği ve ne hale getirildiğinin, hangi amaçlar için hukuk, yasalar, basın meslek ilkeleri ve etik kuralların çiğnendiğinin bir kez daha ortaya çıktığını kaydeden Eminaağaoğlu, basının bu yönüyle kendi resmini çektiğini kaydetti. Eminoağoğlu şu ifadeleri kullandı:
"Hatta ve hatta bu durum ahlaki kuralları da ters yüz etmiştir. Basın adına son derece üzüntü vericidir. İzlemeler, kamusal niteliğini kaybedip, servis amaçlı online yayınlara konu ediliyorsa, ilgili basın kuruluşları kendilerini sorgulamalı, kamusal, istihbarı ve gizli destekli yayın organı olmaktan çıkarak, özgür basın kimliğine bir an önce kavuşmalıdırlar. Caroline/Almanya İHAM kararı sanırım hukuk diyen bu basın organlarının bilmedikleri değil görmek istemedikleri bir karardır. Yapılan insanlıkla
bağdaşmayan bir saldırıdır."

YARSAV üyelerinin yargıç ve savcılar olmasının doğal olduğunu vurgulayan Eminağaoğlu, HSYK üyelerinin YARSAV üyesi olmasından doğal bir şey bulunamayacağını ifade etti. Haberde ismi geçen HSYK üyesi YARSAV üyesi değilken, YARSAV'ın üyeleri üzerinde yaptırımı söz konusu değilken YARSAV'la bağdaştırıcı ve ortak paydaymış gibi bir yayına konu edilmesine tepki gösteren Eminağaoğlu, önceki adalet bakanlarına danışmanlık yapmış bir kişinin de bulunduğu geniş kapsamlı bir konu ve YARSAV ile ilgili olmayan özel bir yemeğin, herkes peşinen suçlu ilan edilerek önyargılarla dolu bir yayında, dar bir açı ile yansıtıldığını öne sürdü. Eminağaoğlu şunları belirtti:

"Gizli olmayan herkese açık bir yemekle ilgili olarak herkesin gelip her türlü soruyu sorması olanaklıyken, çatılara tırmanmaları son derece düşündürücüdür. Korku toplumunun oluşturulduğu yerde baltalanan hukuk devletidir. Yapılan, HSYK'ya, yargıya ve 2009 Ekim ayında Dünya Yargıçlar Birliği'ne, 2009 Kasım ayında Özgürlük ve Demokrasi İçin Avrupa Yargıçlar Birliği'ne üye olacağı kesinleşen YARSAV'a müdahalenin altyapı çalışmalarına hız verilmesidir. YARSAV, hukuksal ilkeler çerçevesinde ve hiçbir etki altında kalınmadan, hukukun gerektirdiği çerçevede kararnamenin bir an önce çıkartılmasını, beklenti içerisinde bulunan yargıç ve savcıların tedirginliklerinin bir an önce giderilmesini istemektedir. Ancak iki bölümden oluşan kararname taslağının sonuncusu 6 Temmuz 2009 tarihinde sunulmakla, HSYK'nın taslak üzerindeki bir aylık görüşme süresi karşısında, toplantıya katılım konusunda yaşanan sorunlar, Milli Eğitim Bakanlığı'nca SBS kayıtlarının bu kararname gerekçe gösterilerek bir süreliğine uzatılması ile yaratılmak istenen süre kısıtlaması sonucu oluşan baskılama, HSYK'daki yasa uyarınca gizli yürütülen görüşmelerin, yayınlananların doğruluğu bilinmemekle beraber kapsamlıca basına yansıtılması, HSYK üzerinde yaratılan baskıları da 'anlamlı' kılmaktadır. Yargı yargıya bırakılsın yeter. Hiç kimse yargı üzerinden oyun oynamaya kalkışılmamalıdır."


Copyright © 2009 - Haber Olsun | Siteler